Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

1- Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

Pek kötü ve onur kırıcı davranış veya hayata kast nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesinde “eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.” şeklinde düzenlemeye sahiptir. Hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, özel boşanma sebepleri arasında geçer.

Boşanma sebebi olarak adı geçen bu kavramlara kısaca değinmek gerekirse:

1.1. Hayata Kast Nedir?

Eşin hayatını sona erdirmeye yönelik fiili girişim. Örneğin, eşin diğerini öldürme teşebbüsü, zehirleme, silahlı saldırı gibi durumlar.

1.2. Pek Kötü Muamele Nedir?

Fiziksel ya da ruhsal olarak ağır şiddet içeren, insan onurunu zedeleyen kötü muamele. Örneğin, fiziksel şiddet, aç bırakma, kapalı bir ortamda uzun süre tutma, işkence.

1.3. Onur Kırıcı Davranış Nedir?

Eşin, diğer eşin kişiliğini küçük düşürecek, hakaret içeren ya da onu aşağılayıcı davranışlar sergilemesi. Örneğin, alenen hakaret etmek, toplum önünde küçük düşürmek, eşe küfretmek veya onu itibarsızlaştırmak.

2. Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma

Hayata kast eşlerden birinin diğerini öldürme maksadıyla yapmış olduğu eylemleri ifade eder. Öldürme maksadıyla yapılan eylemler doğrudan olabileceği gibi dolaylı da olabilir. Eşlerden birinin diğerini intihara teşvik etmesi, yaralı eşi hastaneye götürmemesi gibi durumlar hayata kasttır. Hayata kastın gerçekleşebilmesi için diğer eşin hayatına yönelir bilerek ve istenerek bir eylem gerçekleştirilmiş olunması gerekmektedir. Bu eylem pasif veya aktif bir davranış ile gerçekleştirilebilir.

Bu tür durumlarda açılacak olan hayata kast nedeniyle boşanma davası mutlak nitelikte boşanma davası nedenidir. Hayata kast nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için, eşlerden birinin diğerinin hayatına kast etmiş olması ve kast eden eşin kusurlu olması gerekir.

3. Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

Pek kötü veya onur kırıcı davranış, eşlerden birinin diğerinin vücut bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir davranışta bulunmasıdır. Vücut bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı eylem, eşlerden birinin ruh sağlığına, kişilik haklarına karşı gerçekleştirilebileceği gibi beden bütünlüğüne yönelik de olabilir.

Pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin diğer eşe karşı hukuka aykırı bir eylem gerçekleştirmiş olması ve kusurlu olması gerekmektedir. Özel boşanma nedenlerinden olan pek kötü veya onur kırıcı davranış, boşanma davasında mutlak boşanma nedenidir.

4. Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası Zamanaşımı

Türk Medeni Kanunu’nun 162/2. Maddesi “Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer” şeklinde düzenlemeye sahiptir. Kanunu düzenleme ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak isteyen eşin, boşanma sebebini öğrendikten sonra altı ay içinde ve her durumda, boşanma nedeni öğrenilse de öğrenilmese de beş yıl içinde dava açması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Anılan süreler geçtikten sonra, hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açılamaz. Eğer eşler, bu süre içinde birlikte yaşamaya devam eder ve affetme durumu ortaya çıkarsa, boşanma talebi yine reddedilebilir.

5. Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Affetme

Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

Türk Medeni Kanunu’nun 162/3. Maddesi uyarınca “Affeden tarafın dava hakkı yoktur” şeklinde ki düzenleme ile eşlerden birinin bir diğerinin kusurlu davranışını affetmesi halinde aynı kusurlu davranışa dayanarak boşanma davası açamayacağı belirtilmiştir. Hayatına kast edilen veya pek kötü ve onur kırıcı davranışa maruz kalan eş, diğer eşi affederse artık aynı nedene dayanarak boşanma davası açamayacaktır.

Affetme açık bir şekilde olabileceği gibi örtük davranışlarla da olabilir. Örneğin karşı tarafa yazılı veya sözlü bir şekilde açıkça onu affettiğinin söylenmesi açık affetmeye girer. Hayata kast ya da onur kırıcı bir davranıştan sonra eşlerin bir arada yaşamaya devam etmesi, aynı evi paylaşmaları veya normal evlilik ilişkilerini sürdürmeleri örtük ya da zımnî affetme olarak kabul edilebilir.

6. Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Boşanma davalarında genel olarak görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Boşanma davasında yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Diğer boşanma davası konuları hakkında bilgi edinmek için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.

Av. Ramazan Bayram / Ekim 2024

Whatsapp Aç
Whatsapp mesajı gönderebilirsiniz.
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabiliriz?