İştirak Nafakası Nedir?
Evlilik birliği devam ederken eşler, ortak çocuklarının bakım, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını birlikte karşılama sorumluluğunu taşır. Eşlerin bu yükümlülüğü boşanma sonrasında da devam eder. İştirak nafakası, velayeti kendisinde bulunan anne veya babanın, velayet hakkına sahip olmayan diğer ebeveynden müşterek çocuğun bakım, eğitim, sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik giderlerin karşılanması için talep ettiği bir nafaka türüdür.
İştirak nafakası velayetin fiilen kullanılmasına bağlı bir haktır dolayısıyla velayet kendisinde bulunmayan anne veya babanın iştirak nafakası talebinde bulunma hakkı yoktur. Kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle iştirak nafakasından feragat edilemez ve bu hak üçüncü kişiye devredilemez.
İştirak Nafakası Kimler Talep Edebilir?
İştirak nafakası talebinde Türk Medeni Kanunu’nun 329. Maddesi uyarınca, fiili olarak çocuğa bakan eş, çocuğa atanan kayyım veya vasi, ayırt etme gücüne sahip çocuk tarafından talep edilebilir. Önemle belirtmek gerekir ki iştirak nafakası kamu düzenine ilişkin olup tarafların talebi bulunmasa dahi hakim tarafından resen nazara alınarak hakkında karar verilebilir.
İştirak Nafakası Hesaplama
Medeni Kanunu’nun 330. Maddesi uyarınca nafaka miktarı hesaplanırken, çocuğun ihtiyaçları ile anne babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınır. Hakim çocuğun ihtiyaçlarının neler olduğu konusunda takdir yetkisine sahiptir. Çocuğun ihtiyaçlarının neler olduğu ve olası giderleri belirlendikten sonra, giderler eşler arasında velayetin kimde olduğu ve eşlerin ekonomik durumu da gözetilerek paylaştırılacaktır. Önemle belirtmek gerekir ki çocuğun yaşı, eğitim düzeyi, boşanma öncesi ailenin yaşadığı sosyal çevre gibi özgün durumlar nafaka miktarının tayininde önem teşkil etmektedir.
İştirak Nafaka Süresi
İştirak nafakası, boşanma kararından sonra velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakım, eğitim ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ödediği bir nafaka türüdür. Burada nafaka süresi, çocuğun evlenmesi ya da ergin (reşit) olması, yani 18 yaşını doldurması durumunda biter. Ancak çocuk, reşit olduktan sonra eğitimi devam ediyorsa (örneğin üniversite eğitimi), mahkeme kararıyla nafakanın eğitim süresi boyunca devamına hükmedilebilir. Ayrıca, çocuğun kendi gelirini elde etmeye başlaması durumunda da nafakanın kesilmesi gündeme gelebilir.
İştirak nafakasının miktarı ve süresi, çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün mali durumu dikkate alınarak belirlenir. Herhangi bir anlaşmazlık durumunda, taraflar mahkemeye başvurarak nafakanın artırılmasını, azaltılmasını veya kaldırılmasını talep edebilir.
İştirak Nafaka Artırım Davası
Mahkemece takdir edilen nafakanın değişen ihtiyaçlara, enflasyona ve ekonomik şartlara göre arttırılması veya azaltılması mümkündür. Arttırılması veya azaltılmasını talep eden tarafın bunun için mahkemeye başvurarak dava açması gerekir. Bu davaya iştirak nafaka artırım davası denir.
İştirak nafakasının arttırılması veya azaltılmasında tarafların ekonomik durumlarındaki değişimler ile müşterek çocuğun değişen bakım, giyim, eğitim ve sosyal ihtiyaçları belirleyici olmaktadır. İştirak nafakasının arttırım veya azaltımına dair Medeni Kanun’un 331. Maddesi “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” şeklindeki düzenlemeye sahiptir.
Nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/8687 Esas, 2016/12427 karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin çocuğun büyüdüğü, eğitimine devam ettiği, ihtiyaçlarının arttığı dikkate alınmak suretiyle nafaka yükümlüsü babayı zorlamayacak, ama aynı zamanda velayet hakkı sahibi annenin yaptığı katkı dikkate alınarak ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, dengeyi sağlayacak bir nafaka miktarına hükmetmesi gerektiğine işaret etmiştir.
İştirak Nafakası Ne Zaman Biter?
İştirak nafakasının ne zaman sona ereceği diğer önemli bir konudur. Bu nafaka, çocuğun reşit olmasıyla birlikte kendiliğinden sona erer. Ancak çocuk, eğitimine devam ediyorsa ve geçimini sağlayacak bir geliri yoksa, mahkeme kararıyla bu süre uzatılabilir.
Öte yandan, çocuğun reşit olmadan kendi gelirini elde etmesi veya evlenmesi gibi durumlarda da iştirak nafakası son bulabilir. Nafakanın sona ermesiyle ilgili tartışmalı durumlarda mahkemeye başvurarak net bir karar alınması mümkündür.
İştirak Nafakası Yetkili ve Görevli Mahkeme
İştirak nafakasına ilişkin davalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Nafaka talebi, boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanma kararından sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir. İştirak nafakası boşanmadan sonra ayrı bir dava ile talep edilecekse davalının veya nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir.
Yetki ve görev konusunda bir yanlışlık yapılması durumunda dava usulden reddedilebilir, bu nedenle doğru mahkemeye başvurulması önemlidir. Dava sürecinde çocuğun menfaati öncelikli olarak gözetilir ve mahkeme, bu doğrultuda karar verir.
İştirak Nafakası Davalarında Avukat
İştirak nafakası davalarına, aile hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar bakar. Bu tür davalar, boşanma sonrasında çocuğun bakım, eğitim ve yaşam giderlerinin karşılanmasını amaçladığı için, hukuki açıdan titizlikle ele alınmalıdır. Aile hukuku uzmanı bir boşanma avukatı, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ve ebeveynlerin maddi durumuna göre adil bir şekilde belirlenmesi için gerekli hukuki zemini hazırlar. Ayrıca, dava sürecinde yasal prosedürlerin doğru takip edilmesi, hak kayıplarını önlemede kritik öneme sahiptir.
Uzman bir nafaka avukatı, hem kanunlara hem de emsal kararlara hakim olduğu için müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savunabilir. Bu destek, sürecin daha hızlı ve etkili ilerlemesini sağlarken, tarafların hukuki yüklerini hafifletir. İştirak nafakası gibi çocuğun geleceğini etkileyen davalarda profesyonel hukuki destek almak, adil bir sonuca ulaşmak adına büyük önem taşır.
Av. Ramazan Bayram / Kasım 2024